Copacabana |
Rio de Janerio bana büyük bir şehir imajından daha çok tatil şehri izlenimi
verdi. Haftasonları plajın olduğu cadde kapanıyor ve insanlar sahile akıyor.
Kaykay yapanları, bisikletlileri, koşanları, kumda voleybol ve futbol
oynayanları görmek mümkün. Futbolda neden bu kadar başarılı olduklarını
anlıyorsunuz. Zira anlaşılan o ki buradaki gençlerin tek aktivitesi plajda
futbol oynamak.
Şehirde gezinirken lüks araba görmek zor. İyi semtlerdeki evler bile diğer
ülkelere göre vasat görünümlü. Halkın çoğunun gelir durumu iyi değil. Nereye
bakarsanız gecekondu benzeri evler görüyorsunuz. Öte yandan doğal güzellik
muhteşem. Tropik ormanlarla kaplı yemyeşil bir doğası var.
Şehri turist otobüsüyle gezerken çok çok fakir yerleşim yerlerini
görüyorsunuz. Buralara gitmememiz konusunda uyarılıyoruz.
Ulaşım
Rio’ya
İstanbul’dan Air France ile Paris aktarmalı olarak gitmek mümkün. İstanbul’dan
Paris 3,5 saat, Paris’ten Rio’ya direkt uçuş ise 11,5 saat civarı sürüyor. Vize
gereksinimi bulunmuyor. Air France ile uzun mesafeli uçuşu THY’nın uzun
mesefeli uçuşlarına kıyasla daha az konforlu buldum.
Hava Koşulları
Rio’ya gitmek için en uygun zamanın Aralık
olduğunu düşünüyorum tabi karnaval için özellikle gitmiyorsanız. Hem bizde
soğuk kış koşullarından uzaklaşmak hem de ordaki yaz başlangıcının tadını
çıkarmak için güzel bir dönem. Hava bu dönemde bile oldukça sıcak ve inanılmaz nemli.
Dışarıda gezdikten sonra gidip duş alma ihtiyacı fazlasıyla hissediliyor.
Genellikle puslu bir havası var. Gökyüzünü tamamen mavi görmek zor. Her an
yağmur yağabilir gibi bir izlenim veriyor. Gene de kışın ortasından çıkıp yazı
yaşamak mutluluk verici.
Giyim
Havaalanından iner inmez nemli ve sıcak hava sizi
karşıladığından bu durumu düşünüp yola çıkmak lazım. Öte yandan, Rio deyince
plaj akla geldiğinden, mayo, t-shirt, şort ve terlik tüm gezi için yeterli gibi
bana göre. Zaten sokakta şık insan görmek zor. Herkes mayo ve flip –flopları
ile gayet rahat bir görüntü sergiliyor. İnsan şık giyinmekten ister istemez
kaçınıyor. Tabi şapka, güneş gözlüğü ve güneş koruyucu kreminizi, bir de her
ihtimale karşı şemsiyenizi de unutmamalısınız. Mücevher ve altın takılar dikkat
çektiğinden kaçınmak gerekiyor. Aksi taktirde insanların olumsuz anlamdaki
ilgisinden biraz rahatsız olabilirsiniz.
Konaklama
Leme |
Ben Golden Tulip Continental’da konakladım. Leme
bölgesindeki bu otel plaja 2 dk’lık yürüme mesafesinde oldukça merkezi bir
otel. Leme bölgesi Copacabana plajıyla yan yana ve sahilden 10 dk’da yürümek
mümkün. Otel deniz kenarı otelleri gibi. Mesela odanın yerleri fayans. Lüksten
oldukça uzak geldi bana. Gene de Rio şartlarında güzel olduğunu düşünüyorum.
Kahvaltıda egzotik meyveler de bulunuyor genelde. Kahvaltıdan memnun kaldım. Leme
bölgesinde, Copacabana ve Ipanema bölgelerinde de plaja sıfır bir çok otel var.
Gezilecek Yerler
Copacabana ve Ipanema plajları
Bu plajlar gezilecek yerlerin başında geliyor bana göre. Bu bölgelere yakın bir yerde konaklıyorsanız sabah erken kalkıp sahilde yürüyüş yapmak güzel oluyor. Zaten sabah erken kalkmak kaçınılmaz yaşanılan jet-lag dolayısıyla. Haftasonu plajlar oldukça kalabalık oluyor. Okyanus genelde yüzmek için tercih edilmiyor.
Copacabana’da yürürken bir coco juice içmek lazım. Soğukken çok
lezzetli oluyor.
Sambadrome
Samba gösterilerinin yapıldığı alan. Festival
Şubat-Mart aylarında gerçekleşiyor. Katoliklerin 40 gün boyunca et yemedikleri
perhiz öncesinde etin en son yendiği zaman karnaval olarak kutlanıyor. Zaten
karnaval kelimesi Latince “carna vale” “farewell, meat” kelimelerinden
türemiştir. Karnaval öncesi gittiyseniz samba okullarının provalarına
rastlanabilir.
Sugar Loaf (Pao de Açucar)
Sugar Loaf''tan Manzara |
Sugar Loaf |
Sugar Loaf tepesi görülmesi gereken bir diğer yer. Tepenin
şekli şeker somonuna benzediğinden bu isim verilmiş. Eğer hava puslu değilse
tepeden kuşbakışı olarak tüm Rio’yu görme imkanını yakalıyorsunuz. Tepeye
teleferiklerle ulaşıyorsunuz. İki kez teleferik değiştirmeniz gerekiyor.
Corcovado Tepesi
Cristo Redentor |
Rio’nun simgesi olan İsa heykelininin (Cristo
Redentor) bulunduğu yer. Corcovado kambur demek. Heykel bağımsızlığın 100. Yılı
adına yapılmış. Heykelin yanına çıkmak için İsviçrelilerin yapmış olduğu trene
biniliyor ve bu trenler sayesinde yaklaşık yarım saat ormanın içinden
tırmanılıyor. Yolculuk sırasında tropik bitkilere hayran kaldığımı belirtmeden
geçemeyeceğim. Trenden indikten sonra asansör veya merdivenle heykelin yanına
ulaşılıyor. Heykelin yüzü Sugar Loaf’a dönük ve oldukça heybetli bir görüntüsü
var. Yüzü ve elinin ördek derisi olduğunu öğrendim. Gece ışıklandırılıyor ve
şehirden hayranlık uyandırıcı bir görüntüsü oluyor.
Katedral
Katedral |
Eğer Rio’da geçirecek vaktiniz varsa ziyaret edilebilecek bir yer. Alışık
olduğumuz katedrallerden farklı olarak mimarisi oldukça modern. Her gün sabah
7- akşam 7 açık. Downtown bölgesinde yer alıyor.
Lagoa Rodrio de Freitas
Lagoa Rodrio de Freitas |
Çevresinde yürüme alanı ve park olan güzel bir göl.
Ortasında da yılbaşı ağacı bulunuyor.
Hippie Fair
Ipanema bölgesinde yer alan bir Pazar yeri. Metroyla ulaşım mümkün.
Pazarda kıyafet, süs eşyaları vb. ürünler satılıyor. Vakit varsa ziyaret
edilebilir.
Maracana Stadyumu
Rio 2014 Dünya Kupası için hazırlandığından
stadyum gezim sırasında tadilat halindeydi. Tadilat sonrası ziyaret
edilebilecek şehrin önemli yerlerinden. İçinde de bir müze bulunuyor.
Ada Turları ve Sepetiba Körfezi
Ada turu günübirlik yapılabilecek bir aktivite.
Körfezden botla açılıp adaları gezip
güneşlenme ve suya girme imkanı yakalanabilir. Ancak yüzme keyfi ülkemizdeki
kadar keyif vermiyor.
Alışveriş
Yaşam çok pahalı geldi bana. Burger King menüsü
bile TL cinsinden hesaplayınca ülkemizden iki kat pahalı. Alışveriş
merkezindeki kıyafetler de TL cinsinden düşününce pahalılıkta bizdeki en lüks
markalarla yarışır. O yüzden alışveriş konusunda cazip bir yer olduğunu
söyleyemeyeceğim. Doğal taşları oldukça meşhur ancak ülkemizde de bu taşlardan
yapılmış ürünleri bulmak mümkün olduğundan çok ilgimi çekmedi. Ancak kahve,
t-shirt, samba kızı bibloları gibi ürünler hediyelik eşya olarak alınabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder